- By: brtkn96 / yazılar / 0 Comments
Kozak Aromatik ile bir yolculuğa çıkmayı hayal ettik… Doğaya dönmek, içimize dönmek, en başa dönmek için… Sorular sormak, cevaplar aramak, keşfetmek, öğrenmek, gözlemlemek için… bazen desteklemek, bazen desteklenmek, birlikte en doğru yolu bulabilmek için… Döngünün en başına dönecek isek; oraya en çok benzeyen yere gitmemiz gerekiyor. El değmemiş, değişmemiş, bozulmamış, üreten, yaşayan ve direnen… Yol bizi “Kırsal”a götürecek… Doğasıyla ve kültürüyle…
Kültürümüzü kaybedersek kimliğimizi, doğayı kaybedersek evimizi kaybedeceğimizi bilerek yolculuğa var mısınız?
Yolculuğumuzda eşlikçilerimiz bireysel olarak nereye varacak bilmiyoruz ama biz varılacak yerden çok, birlikte yapacağımız yolculuğu önemsiyoruz. Söylemiştik; yolumuz “Kırsal”da… Oraya değiştirmek için değil, değişmek için; dönüştürmek için değil, dönüşmek için. Eşlikçilerimiz sadece insanlar değil, aynı zamanda tabiat ana… Bu yolda attığımız her adımda çevremizdeki kaynakları korumaya, bu kaynakları adil ve verimli kullanmaya, bunu bir yaşam biçimine dönüştürüp gelecek nesillerin yaşam hakkına saygı göstermeye özen göstereceğiz… Yolculuğumuz boyunca hem kendimize hem yol arkadaşlarımıza soracağız; Çevre kalitesini arttırabildik mi? Bireysel olarak kendi gelişimimizi ve çevremizdeki insanların gelişimini sağlayabildik mi? Yoksulluğa dokunup, gidermek için bir şeyler yapabildik mi? Ekonomiyi ve ekolojiyi doğru şekilde birleştirebildik mi?
Bakalım yolumuz nerelerden geçecek?
Başlangıçlar güzeldir diyor ve ilk üretim yolculuğuma başlıyorum.
Daha küçük yaşlardan itibaren, etrafına karşı ilgisi ve merakı olan çocuklar gibi….Onlar gibi merak ettikçe daha çok soru soracak, sordukça öğrenme isteğimiz artacak, bilginin işimize yarayıp yaramaması bile önemli değil, birlikte yol alıp birlikte keşfedeceğiz. Yolculuğumuza birlikte anlam katıp neden-sonuç ilişkisini birlikte kurup, hikayenin sonunu ve yeni başlangıçları birlikte yazacağız.
İlk kez tabiat ananın kucağına, benim için bizler için büyütsün, beslesin, çoğaltsın diye bitkiler ekeceğim. Bu bitkilerin canlı olduğunu , toprağın canlı olduğunu ve uyum içinde yaşadıklarını hatırlayarak onların gelişimine tanıklık edebilmek çok heyecan veriyor bana.
Öncelikle Balıkesir Çiftçi Eğitim ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Merkezi (BAÇEM) kadrosuna , Özellikle sn. Nazım Tanrıkulu ve sn. Uğur Binbir hocama teşekkürlerimi sunuyorum. Yolun çok başındaki biri olan bana gösterdikleri sabır, destek ve mentorlukları için. Ne mutlu bana ki, yolum işine saygı duyan, tutkuyla yapan insanlarla kesişti.
Şimdi, toprakla bitkilerimizi buluşturmadan önce yaptıklarımızı sizinle de paylaşalım.
Öncelikle toprak analizimiz yapıldı ve işin uzmanı arkadaşlar toprağın yapısına göre hangi bitkileri yetiştireceğimiz konusunda bize önerilerde bulundu. Dikimin nasıl yapılması gerektiği, su ihtiyacının nasıl giderileceği, dikim zamanının ne zaman olacağı ve en önemlisi dikim sonrası bakım ve beslemenin nasıl yapılacağı, tüm bu süreç boyunca en az müdahale ve gerekli hallerde doğal yöntemlerin kullanılması dikkate alınarak planlandı.
Öncelikle toprağın dikime uygun hale gelmesi gerekiyordu. Bunun için sonbahar yağmurlarını bekleme kararı aldık. Eylül ayından itibaren yağmur yağmasını beklemeye başladım. Yağmurun her halini her zaman çok sevmişimdir. Ama yaşamım boyunca yağmur yağmasını hiç bu kadar merakla ve üzüntü ile beklemedim. 70 günün üzerinde bir süreyi yağmursuz geçirdik. Oysa ne kadar önemli doğru zamanda ve yeterli yağması yağmurun. Bir kere daha anladım doğanın dengesini gözetmemizin ne kadar önemli olduğunu.
Vee nihayet aralık başı ile birlikte beklediğim yağmurlar yağmaya başladı. Çocuklar gibi sevindim, bu sefer daha bir farklı yağdı bu yağmur benim için…
Şimdi toprağın ‘’tavını‘’ bekleyeceğiz. Mümkün olan en az toprak işleme ile alanı dikime hazır hale getireceğiz. Şimdilik besleme yapmıyoruz, önce bitkiler ile dikim alanı arasındaki uyuma bakacağız. Fidelerimiz toprakla buluştuktan sonra onların kurduğu ilişki yönlendirecek bizi. Hangi noktada desteklenmek istediklerini onlar söyleyecek. Biz şimdilik sadece izleyecek, gözeteceğiz.